ÜLKEMİZDE OYNANAN OYUNLAR...
Ülkemizde oynanan oyunların maalesef sonu gelmiyor ve gelmeyecek gibi gözüküyor. Medeniyetlerin çakışma değil de, adeta çatışma kapısı haline geldiği doğuda Kürt hareketlerinin haricinde İran, Irak ve Suriye ile olan ilişkilerimizin de ne halde olduğu belli. Adeta kimin eli kimin cebinde belli değil.
KARADENİZDE DURUM NASIL…
Doğuda bu kadar hareketlilik yaşanırken, dikkatli bakınca Karadenizin de boş bırakılmadığı ve karıştırılmaya çalışıldığını gözlemlemek mümkün.
Karadeniz'e bir şey olmaz mantığıyla bu güne kadar geldiğimiz bölgede bazı gözlemleri paylaşmak önem arz ediyor.
Rum ve Gürcü konusu zaten uzun zamandır işlenen konulardı. Geriye Lazlar ve Hemşinliler kalıyordu.
Lazlar arasında başlatılan faaliyetlerin ne noktada olduğu ile ilgili web üzerinde enteresan bir yazı ya denk geldim. Lazuri.com diye bir web sitesinde; “ The Christensen Fund ” isimli bir Amerikan Vakfı'nın ne hikmetse Lazlara merak saldığını öğreniyoruz. Bu vakıf etnik bir Laz Derneği kurulsun diye 5.000 USD yardımda bulunacağından, ayrıca yapılacak festivallere de bu vakfın 88.000 USD bağışlayacağından ve toplumun çok iyi bildiği bazı kişileri de maaşa bağlayacağından bahsediyormuş. http://www.lazuri.com/tkvani_ncarepe/LazuriCom_yol_ayrimi_hikâyesi.html adresinde detaylıca okunabilecek bu yazıya göre; bu ilgiden şüphelenen ve rahatsız olan bazı kişiler dernek kuruluşundan ayrılıyorlar ve kurulan tezgâhı ve gerekçelerini internet ortamlarında halka duyuruyorlardı.
Peki, Vakıf kurulması düşünülen bu yapıdan vazgeçiliyor mu? Hayır.
Kendisini Arhavili olarak tanıtan ve ne hikmetse aynı zamanda birçok ermeni organizasyonlarında da yer alan bir müzisyenin, Amerika dan sırf bu derneği kurmak için geldiğini ve bu işleri Türkiye deki bir müzisyenle beraber organize etmeye başladıklarını ve o müzisyeni maaşa başladıklarını öğreniyoruz. Bunlara Hemşin bölgesinden de (şimdi herkesçe malum) bazı kişiler, kurulum aşamasında eşlik ediyorlar. Önce bir etnik dernek kuruyorlar ve bu dernek üzerinden Yayla Festivalleri yapmaya başlıyorlar.
Bir iki tane içeriği müzik ağırlıklı festival yaptıktan sonra Hemşin tarafına da bulaşmak istediklerinde, Hemşin den büyük bir tepki alıyorlar ve mecburen işin Hemşin ayağını (Şovenist, Irkçı, Faşist saldırı ithamları ile) bırakıyorlar. Bu kişiler aynı zamanda müzik yapımcısı olduğu için bir anda piyasa Laz müziği ile dolmaya başlıyor.
HEMŞİNLİLERDE ERMENİCİ YAPILANMALAR…
Lazlardaki etnik yapılanmalar başlayınca Hemşinlilerle ilgili de benzeri faaliyetler eş zamanlı başlatılıyor. Laz derneğini kurarken yardımcı olan Hemşin kökenli kişiler bu sefer bir Hemşin Derneği kurmaya çalışıyorlar.
Bölge ziyaretleri ile bilinen Sahakyan bir demecinde "Söz konusu ilçelerdeki Hemşinlilerin bir bölümü, çevrelerinde konuşma dili olarak Ermenicenin, Hamşen lehçesinin korunuyor olmasından etkilenerek, Ermeni kökenli oldukları gerçeğini kabulleniyor. Bu kabullenişin kaynağında, Hopa ve Borçka ilçelerinde Hemşinliler arasında Marksist ve ateist fikirlerin yaygın olması vardır." demiş. İşte burada da ifade edildiği gibi sempatizan bazı TAŞNAK SOLCULARI ile bu operasyon resmen başlatılıyor.
Kaynak oluşturma amaçlı bir sürü faaliyetler yapılıyor. Mesela; Erivan da Hemşinliler Konferansı yapılıyor ve konserler veriliyor, Müslümanlaş(tırıl)mış Ermeniler adı altında konferanslar yapılıp kitaplaştırılıyor, yayınlarda sürekli Hemşin Ermenilerinden bahseder oluyorlar, basında daha çok Hemşin Ermenileri ile ilgili konular yer almaya başlıyor. Hemşin bölgesini Ermenileştirme çabaları içerisinde olan bazı Ermenilere, Hemşin bölgesinde yataklık yapılıp bölge gezdiriliyor, halk ile temas kurmaları sağlanıyor ve propagandalarına kaynak teşkil edecek argümanların temin edilmesi sağlanıyor. Bu süreçlerde sanki sihirli bir el bu işleri yapanlara para saçıyor gibi gözüküyor. İçeriği; Hemşini Ermenileştirme konusu geçen tüm yazılan kitaplara yardımcı olunuyor, müzisyenlere destek olunuyor ve bunlar üzerinden her yerde Hemşinli Ermeniler lafı dolandırılıp duruluyor. wikipedi bir şekilde bloklanıyor ve Hemşinlileri Ermeni gösterir (birçok gayret gösterilmesine rağmen ) bilgilerin değiştirilmesine resmen imkân verilmiyor, Yani tam bir Algı Operasyonu başlatılıyor. Maalesef bu işi yapanlar da hep aynı TAŞNAK SOLCUSU birkaç kişilik gurup.
Düşününki bu işlerin içerisinde olan birisi bir yılda 7 kez Erivan'a gidiyor ve sürekli Ermeni Hemşinliler konusunu sıcak tutmaya çalışıyor, bir diğeri Erivan'da konserlere gidiyor, başka biri konser vermeye Rusya'ya gidiyorum deyip ermeni organizasyonlarına katılıyor, CD ler çıkıyor, Kitaplar yazdırılıyor ve yapılan her işte gidilen her yerlerde Hemşinli Müslüman Ermeniler bahsi geçer oluyor. Bu kadar yoğun bir taarruzdan sonra herhangi birisi Hemşinlilerle ilgili araştırma yaptığı zaman karşısına otomatik olarak bu tip yayınlar geliyor.
Aynı Laz derneğinin kurulduğu gibi birbirleri ile destekli kişilerden oluşan ayrı bir Hemşin Derneği kuruluyor. Temel kurucular neredeyse aynı fakat sadece piyonlar farklı. Bu dernek içerisinde aktif görev alanlar da Laz Derneği gibi bir bedel ve maaşlar alıyorlar mı henüz kimse bilmiyor ama ciddi mesai harcanmaya ve faaliyetler yapılmaya başlanıyor.
Sosyal medyada hemen bir yapı kuruyorlar ve Hemşinlileri Ermeni gösterir birçok yayının aleni reklamı yapılmaya başlanıyor. Karşı görüş bildirenlerin yazıları engellenip tek tek bu yapıdan dışarı atılıyorlar. Hemşince öğretiyoruz diye resmen içi Ermenice ile doldurulan bir dil öğretilmeye çalışılıyor, Nor Radyo diye bir radyoda aleni ermeni propagandası yapılıyor. Toplanan bütün yalan ve abartılı bilgilerle kitaplar ve belgeseller oluşturuluyor ve kendisini güya Kültür Derneği olarak tanıtan dernek nezdinde bunların gösterimi yaptırılıyor. Müzik sektöründe neredeyse kendi fikirlerinde olmayan kimseye CD yapma şansı bırakılmıyor, Ardından bir dergi çıkartıyorlar ve resmi yayınlarına başlıyorlar.
Ermenilerin bile beklemediği bir yerden gelen bu destek ve tüm bu çalışmalar neticesinde Taşnak Partisi toprak taleplerine Karadenizi de ekliyor.
Taşnaklar ile ilgili bir parça tarih okuyan herkes bunların planlarını kısa vadeli değil uzun vadeli yaptıklarını kolayca öğrenecektir.
HEDEF BÜYÜKLER DEĞİL GENÇLERDİR…
Bütün bunların hepsi Algı Operasyonuna yönelik propaganda çalışmalarıdır. Kendisi ile ilgili bilgi toplamak isteyen birisinin ilk müracaatı internet olacaktır. Orada şu an %90 ermeni gözükmekteyiz. Belki bizler "Onların demesi ile mi Ermeni olacağız! Derken, gençler aynı şekilde düşünmeyebilirler. Bu kadar çok Hemşinlileri ermeni gösteren yayın yapılırsa oluşturulacak sempati ile uzun vadede bölücük faaliyetlerine başlamak hiç de zor olmayacaktır.
Hümanist düşünce içerisinde kalmadığını gördüğümüz bu konunun, ciddi bölücülük tehlikesi yarattığını tekrar hatırlatarak halkımızı bu konuya duyarlı ve dikkatli olmaya davet ediyoruz.